"A light Through the world hey wait" solo exhibition curated by Ali Akay Krank Gallery, Istanbul 14 december - 2 feb. 2017 2016
KRANK Art Gallery, Ali Akay küratörlüğünde gerçekleştireceği yeni sergisi “DÜNYADAN BİR IŞIK GEÇTİ: HEY BEKLE!” ile Paris’te Cité des Arts’da atölye çalışmalarına devam eden genç sanatçı Güneş Terkol’u ağırlıyor. İnce ve geçirgen çalışmaları bizi nerdeyse bir “masallar dünyasına” sokarak bir yandan masallar gibi uçucu diğer yandan ise inandırıcı bir tutum sergileyerek izleyiciyi bir büyü dünyasının içinden geçen bilmece bulmacaya dahil ediyor.
Dikiş, video, desen ve sesi kullanarak cinsel kimlikler arası ilişkileri konu alan işler üreten sanatçı için çalışmak; içine atıkları, çelişkileri ve birliktelikleri alan bir ilişkidir. Çalışmaları, yaşadığı yer bulunduğu sosyal koşullar, karşılaştığı imgeler, kendi kişisel tarihi ve bulduğu materyaller ile şekillenmektedir. Çalışmalarında kendisini motive eden, onun açısından uyum içeren işaretlerin, hikayelerin, kelimelerin, hayallerin peşine düşüp onlardan yeni kurgular üretmektir. Bu doğrultuda yeni bir işe başlarken, eski defterlerindeki notlara, çizimlere, biriktirdiği kumaşlara ve fotoğraflara bakar.
Masallarda olduğu gibi; eserler, rüzgarların estiği, yağmurların yağdığı, şimşeklerin çaktığı, cinler ve perilerin uçuştuğu ya da yılan gibi süründüğü bir his dünyasına ait olarak durmaktalar. Karanlık ve aydınlık arasındaki diyalektik ilişkilerde ancak görünürlük kazanan ve bazen de görünürlüklerini yitiren canlı olmayan ama yaşayan varlıklar olarak cinler; Güneş Terkol’un masallar dünyasında erkek ve kadın cinler olarak ayrılmaktalar. Gözden kaçırmamamız gereken hikayeler ve masalların bizi götürüp de düğümünü bağladığı yerin yine bir ahlak sorunu olarak karşımıza çıkıyor oluşudur. Güneş Terkol’un eserlerindeki hikayeler bizim dünyamıza ait olarak işlenmişlerdir bir nakış gibi. Soyutlaştırılan figürler her biri görünür ve bir o kadar da figüratif olarak karşımıza geçmiş bizi onlara bakmaya sevk etmektedir, çekici oldukları kadar sevimli bir uçuculuk ve tuhaflık taşımaktadırlar kendi maddi malzemelerinde.
Exhibition Opening: Güneş Terkol "A Light Through the World:Hey, Wait!"
In a new exhibition titled “A LIGHT THROUGH THE WORLD: HEY, WAIT!”, curated by Ali Akay, KRANK Art Gallery hosts the accomplished young artist Güneş Terkol, currently continuing her work in Paris at the Cité des Arts. Her delicate and translucent works almost place us in “a world of fairy tales,” adopting an attitude that is evanescent like fairy tales on the one hand and quite convincing on the other, and this time inviting the viewer into an enigmatic puzzle unfolding in a world of magic.
Producing works about the relationships between gender identities through the use of sewing, video, drawings and sound; the artist believes that work is a relationship involving waste, contradictions and relations. In her works she pursues signs, stories, words and dreams that motivate her and that she finds harmonious, to create new narratives out of them. So in starting a new work, she studies the notes and drawings in her old notebooks, and the fabrics and photographs she collects.
Just like in fairy tales, the works of art appear to be part of a world of emotion where winds blow, rain falls, lightnings strike, jinn and fairies fly about, or they crawl the ground like serpents. The jinn, as beings that are not living but alive, which at times become visible and sometimes disappear due to the dialectical relations between darkness and light, are separated into male and female jinn in Güneş Terkol’s world of fairy tales. One thing we should not fail to notice is the fact that the place where these stories and fairy tales carry us and form a knot, again appears to bear the hallmark of a question of morality. The stories in Güneş Terkol’s works seem to be embroidered as part of our world. The abstracted figures, each visible and so very figurative, appear in front of us and lure us into looking at them. They are attractive and have a charming ephemerality and strangeness about their physical materials. Although it looks like there is no place for fairy tales in this city transformed by the system of capital, there will always be a place for Dünya in the world of art. Besides, isn’t that the real power of art? The power to bring together dream and reality!
Dikiş, video, desen ve sesi kullanarak cinsel kimlikler arası ilişkileri konu alan işler üreten sanatçı için çalışmak; içine atıkları, çelişkileri ve birliktelikleri alan bir ilişkidir. Çalışmaları, yaşadığı yer bulunduğu sosyal koşullar, karşılaştığı imgeler, kendi kişisel tarihi ve bulduğu materyaller ile şekillenmektedir. Çalışmalarında kendisini motive eden, onun açısından uyum içeren işaretlerin, hikayelerin, kelimelerin, hayallerin peşine düşüp onlardan yeni kurgular üretmektir. Bu doğrultuda yeni bir işe başlarken, eski defterlerindeki notlara, çizimlere, biriktirdiği kumaşlara ve fotoğraflara bakar.
Masallarda olduğu gibi; eserler, rüzgarların estiği, yağmurların yağdığı, şimşeklerin çaktığı, cinler ve perilerin uçuştuğu ya da yılan gibi süründüğü bir his dünyasına ait olarak durmaktalar. Karanlık ve aydınlık arasındaki diyalektik ilişkilerde ancak görünürlük kazanan ve bazen de görünürlüklerini yitiren canlı olmayan ama yaşayan varlıklar olarak cinler; Güneş Terkol’un masallar dünyasında erkek ve kadın cinler olarak ayrılmaktalar. Gözden kaçırmamamız gereken hikayeler ve masalların bizi götürüp de düğümünü bağladığı yerin yine bir ahlak sorunu olarak karşımıza çıkıyor oluşudur. Güneş Terkol’un eserlerindeki hikayeler bizim dünyamıza ait olarak işlenmişlerdir bir nakış gibi. Soyutlaştırılan figürler her biri görünür ve bir o kadar da figüratif olarak karşımıza geçmiş bizi onlara bakmaya sevk etmektedir, çekici oldukları kadar sevimli bir uçuculuk ve tuhaflık taşımaktadırlar kendi maddi malzemelerinde.
Exhibition Opening: Güneş Terkol "A Light Through the World:Hey, Wait!"
In a new exhibition titled “A LIGHT THROUGH THE WORLD: HEY, WAIT!”, curated by Ali Akay, KRANK Art Gallery hosts the accomplished young artist Güneş Terkol, currently continuing her work in Paris at the Cité des Arts. Her delicate and translucent works almost place us in “a world of fairy tales,” adopting an attitude that is evanescent like fairy tales on the one hand and quite convincing on the other, and this time inviting the viewer into an enigmatic puzzle unfolding in a world of magic.
Producing works about the relationships between gender identities through the use of sewing, video, drawings and sound; the artist believes that work is a relationship involving waste, contradictions and relations. In her works she pursues signs, stories, words and dreams that motivate her and that she finds harmonious, to create new narratives out of them. So in starting a new work, she studies the notes and drawings in her old notebooks, and the fabrics and photographs she collects.
Just like in fairy tales, the works of art appear to be part of a world of emotion where winds blow, rain falls, lightnings strike, jinn and fairies fly about, or they crawl the ground like serpents. The jinn, as beings that are not living but alive, which at times become visible and sometimes disappear due to the dialectical relations between darkness and light, are separated into male and female jinn in Güneş Terkol’s world of fairy tales. One thing we should not fail to notice is the fact that the place where these stories and fairy tales carry us and form a knot, again appears to bear the hallmark of a question of morality. The stories in Güneş Terkol’s works seem to be embroidered as part of our world. The abstracted figures, each visible and so very figurative, appear in front of us and lure us into looking at them. They are attractive and have a charming ephemerality and strangeness about their physical materials. Although it looks like there is no place for fairy tales in this city transformed by the system of capital, there will always be a place for Dünya in the world of art. Besides, isn’t that the real power of art? The power to bring together dream and reality!